Hurufat, kelime anlamı olarak “harfler” demektir ve daha geniş anlamda yazı karakterlerini, tipografiyi ve yazı stillerini ifade eder. Bu terim, özellikle matbaacılık ve yazı tarihi ile ilgilenenler için büyük bir öneme sahiptir. Harflerin, yazının ve baskı tekniklerinin tarihsel serüvenini incelemek, yazının hem estetik hem de iletişimsel boyutlarına ışık tutar.
Hurufat Müzesi, bu bağlamda, yazı ve baskı tarihini araştırmak, korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulmuştur. Müze, harflerin ve yazı sanatının gelişimini gözler önüne sererken, özellikle grafik tasarım, tipografi ve baskı teknolojileri üzerine yoğunlaşır. Atatürk Üniversitesi Baskı Müzesi Projesi olarak planlanan bu müze, Türkiye’de örneği az bulunan bir koleksiyon sunarak, grafik tasarımcılar, araştırmacılar, akademisyenler ve öğrenciler için önemli bir kaynak niteliği taşır. Müzenin kapsamı oldukça geniştir. Eski baskı makinelerinden matbaa aletlerine, yazının estetik ve teknik boyutlarını keşfedecek materyallere kadar pek çok nadide eser müzede sergilenecektir. Aynı zamanda, geçmişten günümüze yazının değişen yüzünü, matbaanın etkisini ve yazı stillerinin gelişimini inceleme fırsatı sunar. Müze, ziyaretçilere yazının ve baskının sanat dünyasındaki rolünü derinlemesine keşfetme imkanı verirken, baskı tekniklerini yaşayarak öğrenme fırsatı da sağlamayı hedefler.